Eğitim Sen, MEB’in Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Açıklamalarına Karşı Basın Açıklaması Yaptı

Eğitim Sen, Millî Eğitim Bakanlığı’nın toplumsal cinsiyet eşitliği dersi hakkındaki suçlayıcı açıklamalarına karşı İzmir’de basın açıklaması yaptı. Eğitim Sen, toplumsal cinsiyet eşitliğini savunmaya devam edeceğini vurguladı.

Eğitim Sen, Millî Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) toplumsal cinsiyet eşitliği dersine yönelik suçlayıcı açıklamalarına karşı İzmir’de İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplandı ve bir basın açıklaması yayımladı. Açıklamada, MEB’in toplumsal cinsiyet eşitliğini hedef alarak bilimsel ve demokratik eğitim anlayışından uzaklaştığı vurgulandı. Eğitim Sen, toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinin kriminalize edilmesine karşı duracağını ve bu mücadeleyi sürdüreceğini belirtti. Eğitim Sen İzmir 5 No’lu Şube Başkanı Savaş Candemir basın açıklamasını okudu.

Açıklamada, eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliğinin bir insan hakkı olduğu ve demokratik bir toplumun temel unsurlarından biri olduğu vurgulandı. Eğitim Sen, laik, bilimsel ve demokratik eğitim için mücadeleye devam edeceğini duyurdu.

Eğitim Sen İzmir Şubeleri’nin basın açıklamasında öne çıkan konu başlıkları şöyle:

  • Toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelemizi kriminalize etmeye çalışanlara karşı cevabımızdır!
  • Kadın mücadelesinden vazgeçmiyoruz

Son dönemde bazı sendikalar, dini ve gerici dernekler, tarikatlar ve cemaatler, toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesini hedef alarak kadınları kamusal alandan çekmeye yönelik bir çaba içerisine girmiştir. Ancak Eğitim Sen olarak bu saldırılara karşı, kadın mücadelesinden ve toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesinden asla vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz. Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), sendikamızın 10 Mart’ta toplumsal cinsiyet eşitliği dersi yapılması kararını çarpıtıcı ve suçlayıcı ifadelerle kamuoyuna duyurmuştur.

Bilimsel ve demokratik eğitim anlayışı

Eğitim Sen olarak toplumsal cinsiyet eşitliğini yalnızca akademik bir kavram olarak görmüyor, aynı zamanda uluslararası insan hakları sözleşmeleri ve demokratik eğitim anlayışının ayrılmaz bir parçası olarak değerlendiriyoruz. UNESCO, Avrupa Konseyi ve diğer uluslararası eğitim kurumları, eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasını bir gereklilik olarak kabul etmektedir. Ancak MEB, bugünkü açıklamasıyla toplumsal cinsiyet eşitliğini bir ‘tehdit’ olarak göstermeye çalışmakta, bilimsel bilgiye dayanmayan bir yaklaşım sergilemektedir.

MEB’in çarpıtmaları ve gerici yaklaşımı

MEB’in Eğitim Sen’in önerdiği toplumsal cinsiyet eşitliği derslerine yönelik suçlayıcı ve çarpıtılmış ifadeleri, kadın-erkek eşitliğini hedef alan, geleneksel cinsiyet rollerini mutlaklaştıran bir bakış açısına dayanmaktadır. MEB, yandaş sendikalar ve dini tarikatlarla iş birliği içinde eğitim politikalarını gericileştirmeyi hedeflemektedir. Eğitimde cinsiyet eşitliğine karşı çıkan bu yaklaşım, özgür ve eşit bireyler yetiştirilmesine engel olmaktadır.

MEB kendi projesini unutuyor mu?

MEB’e, 2014-2016 yılları arasında yürüttüğü Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Geliştirilmesi Projesi’ni (ETCEP) hatırlatmak isteriz. MEB’in o dönemdeki resmi tanımında, toplumsal cinsiyet eşitliği; ‘kadın ve erkeklerin hak ve fırsatlardan tam ve eşit biçimde yararlanmaları’ olarak ifade edilmiştir. Aynı proje kapsamında, eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliği, ‘kız ve erkek çocukların her türlü toplumsal kalıplardan ve ön yargılardan uzak olarak eğitime erişebilmeleri ve eşit fırsatlara sahip olmaları’ şeklinde tanımlanmıştır. MEB’in geçmişte sahiplendiği bir kavramı bugün tehdit olarak görmesi, siyasi ve ideolojik bir tutarsızlığın göstergesidir.

Eğitimde cinsiyetçi kalıpların tehlikesi

MEB’in Eğitim Sen’e yönelttiği suçlamalar, bilimsel gerçeklerden uzak olup, tamamen iktidarın siyasal-ideolojik çizgisini yansıtmaktadır. Eğitim politikalarının laik, bilimsel ve demokratik değerlerden uzaklaştırılması, kadınların ve kız çocuklarının eğitimde eşit haklara sahip olma mücadelesini baltalamaktadır. Oysa toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi, bireylerin adalet, insan hakları ve eşit yurttaşlık bilinciyle yetişmesini sağlayan temel bir unsurdur.

İktidarın gerici eğitim politikaları

Kadın cinayetleri, çocuk istismarı, erken yaşta zorla evlilikler ve kadınlara yönelik şiddet, iktidarın yanlış politikaları sonucu her geçen gün derinleşmektedir. MEB, Maarif Yüzyılı müfredatı başta olmak üzere, dini tarikatlar ve cemaatlerle yaptığı protokollerle eğitimi kendi ideolojik doğrultusunda şekillendirmeye çalışmaktadır. Bu çabalar, eğitim sistemini bilimsellikten uzaklaştırmakta ve öğrencileri özgür bireyler olarak yetiştirmek yerine, otoriter ve ataerkil normlara mahkûm etmeyi hedeflemektedir.

İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin sonuçları

İstanbul Sözleşmesi’nden çekilen, kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesini yok sayan, kadınları yalnızca ‘kutsallaştırılan aile’ içine hapsetmeye çalışan iktidarın, Eğitim Sen’in toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesini kriminalize etmesi manidardır. MEB’in Eğitim Sen’e yönelik saldırı dili, iktidarın kadın haklarını ve eşitliği nasıl bir tehdit olarak gördüğünü açıkça ortaya koymaktadır.

Laik ve bilimsel eğitimden taviz vermeyeceğiz

Şaşırtıcı olan, kendisini laik ve bilimsel eğitimin savunucusu olarak tanımlayan bazı sendikaların, bu süreçte MEB ile aynı dili kullanarak Eğitim Sen’i hedef göstermesidir. Ancak Eğitim Sen’in toplumsal cinsiyet eşitliği derslerine sahip çıkması, MEB’in iddia ettiği gibi ‘ideolojik’ değil, aksine bilimsel ve pedagojik bir zorunluluktur. Demokratik ve çağdaş bir toplum, bireylerin cinsiyetlerinden bağımsız olarak eşit haklara sahip olduğu bir eğitim sistemini zorunlu kılmaktadır.

Eğitim Sen mücadelesine devam edecek

Eğitim Sen, her koşulda bilimsel, laik ve demokratik eğitimi savunmaya devam edecektir. MEB’in suçlayıcı dili ve toplumsal cinsiyet eşitliğini hedef alan politikaları, toplum tarafından asla kabul edilmeyecektir. Eğitim hakkı, cinsiyet eşitliği ile güçlenir; özgür ve adil bir toplumun temelini ancak eşitlikçi bir eğitim anlayışı oluşturur.

Eğitimi, haklarımızı yok sayan, eşitsizliği derinleştiren politikalarla kuşatmaya çalışanların karşısında her alanda direnmeye ve mücadele etmeye devam edeceğiz!

Comments

Total 0 comments.

  1. Item yok

Comment